بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱلنَّجۡمُ وَٱلشَّجَرُ يَسۡجُدَانِ ٦

Otlar ve ağaçlar (Allah’a) boyun eğerler.

– Diyanet İşleri

وَٱلسَّمَآءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ ٱلۡمِيزَانَ ٧

Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu.

– Diyanet İşleri

أَلَّا تَطۡغَوۡاْ فِي ٱلۡمِيزَانِ ٨

Ölçüde haddi aşmayın.

– Diyanet İşleri

وَأَقِيمُواْ ٱلۡوَزۡنَ بِٱلۡقِسۡطِ وَلَا تُخۡسِرُواْ ٱلۡمِيزَانَ ٩

Tartıyı adaletle yapın, teraziyi eksik tutmayın.

– Diyanet İşleri

وَٱلۡأَرۡضَ وَضَعَهَا لِلۡأَنَامِ ١٠

Allah, yeri yaratıklar için var etti.

– Diyanet İşleri

فِيهَا فَٰكِهَةٞ وَٱلنَّخۡلُ ذَاتُ ٱلۡأَكۡمَامِ ١١

Orada meyve(ler) ve salkımlı hurma ağaçları vardır.

– Diyanet İşleri

وَٱلۡحَبُّ ذُو ٱلۡعَصۡفِ وَٱلرَّيۡحَانُ ١٢

Yapraklı taneler, hoş kokulu bitkiler vardır.

– Diyanet İşleri

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ١٣

O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

– Diyanet İşleri

خَلَقَ ٱلۡإِنسَٰنَ مِن صَلۡصَٰلٖ كَٱلۡفَخَّارِ ١٤

Allah, insanı pişmiş çamur gibi bir balçıktan yarattı.

– Diyanet İşleri

وَخَلَقَ ٱلۡجَآنَّ مِن مَّارِجٖ مِّن نَّارٖ ١٥

“Cin”i de yalın bir ateşten yarattı.

– Diyanet İşleri

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ١٦

O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu